KALBİM YANGIN YERİ

“Kalemim nerede?” diye bağırdı bir anda. Ne olduğunu daha anlamadan fırladım odadan. Gözlerinin içi kan çanağına dönmüştü. Belliydi hiç uyumamıştı.

Kafamda kırk tilki kırkı da birbirine küsmüş ne yapacağımı bilmez bir şekilde karşısına geçtim. Oturdum.
Uzun uzun gözlerine baktım,
“Yeter artık,yazma!” dedim. Gülüyordu en son ne zaman güldüğünü hatırlamadım bile. Vazgeçmeyeceğini bile bile,yüzüne baka baka söyledim bütün sözlerimi.

Ayağı kalktı ve içeri geçti,mutfaktan birkaç dilim baklava alıp önüme koydu. Uzun zamandır yan yana gelmiyorduk. Etrafı süzmeye başladı,ilk defa görüyormuş gibi,ilk defa dokunuyormuş gibi kadife koltuğa sürüyordu elerini. Ganem yününden dokunmuş üstünde isminin yazıldığı keçeye baktı. Sonra duvarda asılı fotoğrafa gözü ilişti. Uzun uzun baktı.


Mırıldanmaya başladı bir anda:

“Kirpiğin kaşına değdiği zaman
 Kirpiğin kaşına değdiği zaman
 Bekletme sevdiğim de vur beni beni.
 Bekletme sevdiğim de vur beni beni
 Sevdanın şafağı da söktüğü zaman
 Sevdanın şafağı da söktüğü zaman.
 Diyardan dayara da sür beni beni”

 Gözleri dolmaya başladı:

“Yüksekçe bir binanın son katında,bir pencerenin açılmasını bekledim. Perdenin aralanmasını,uzaklara hasret gözlerle bakan bir yüzün dönüp de aşağı bakmasını bekledim ben. Ne zaman tanıdım önemi var mı peki? Ne zaman gözlerinin içine bakıp da dilimden şiirler döktüm bunun faydası olacak mı Salim.”

Sustum konuşamadım ben.

“Salim ben kalbimin kilidini kaybetmiş adamım. Yazmaktan başka da sığınağım olmadı. Gece gündüz bir odanın içine,bir hayale,bir düşe,bir çift göze,bir serçe parmağına yazdım Salim. Kalbim yangın yeri.”

Konuşamadım.

“Yüzünde kaç tane çizgi var hala aklımda. Yüzündeki tebessüm, alnındaki ışık hala gözlerimde. Hala düşlerime giriyor elleri. Öpmediğim, öpemediğim, susuzluktan kurumuş,şekersiz içtiği çayın bardağına değen dudağın bardakta bıraktığı ize hayran hayran bakan adamım Salim. Kalbim yangın yeri. “

Yeter abi diyordum içimden yeter.Susmuyordu.

“Düşler kuruyorum burada bu odada. Düşlerimde bile ihanet edemiyorum ben ona. Niyetleniyorum Salim. Yeni bir hayat kurayım diyorum,yeniden seveyim diyorum. Yeniden yaşayayım diyorum. Olmuyor Salim. Kalbim yangın yeri.”

“Evlendi Salim. Evlendi. Başkasına anlatsam hikaye işte diyecekler. Salim gönlüm yangın yeri.
 Salim ağladım,Salim erkekler gün yüzünde ağlayamaz, yatağa girer başına yorganı çeker. Yastığı ısırır,ağlar. Ağlar da ağlar. Gönlümün vaveylasını duymaz ki. Çocuğu oldu Salim. Düşünsene lan çocuğu. Ben düştüğüm bütün yollara onun adını verdim. Salim ben hep ona yürüyorum. Salim her şafak vakti ona uyanıyor gönlümün gözü. Kalbim yangın yeri.”


“Salim dua ediyordum çok dua ediyordum. Salim ben onunla Filistin konuştum,Salim oturdum ümmeti konuştum. Salim canımın içinde yer etti canı. Salim gözlerime bakma bak ağlamıyorum. Harbi ağlamıyorum. Salim ben düştüm lan. Gittiği gündendir kalkamadım be.

“Ben mağlupların şahıyım Salim. Gönlüm yangın yeri.”


Dedi. Beynim allak bullaktı. Salim diyip durdu sürekli.Artık dokunmasınlar yüreğine. Gözlerinin içine baktım.

“Yaz!” dedim. Gayrısı gelmedi dilime.

-kuyu-











Yorumlar

  1. bu nasıl yazı? ay gram beğenmedim. qeweqeweqew

    YanıtlaSil
  2. yazıyı okurken ağlatmak amaclanmış belli. şuraya birkac damla gözyaşı, bir de ciğerimi bırakıyorum. he bir de kalbimi... onu da biliyorsun zaten, yangın yeri...
    -kamer

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İskenderun'dan Mersin'e Tren Seyahati - Günlük Gezi

şemsiyeli kız - (müzikal hikayeler)

Eski Şeyler